İspanyol paça pantolonlara olan tutkuyla başlayan bir moda serüveni, bugün hem tasarım hem de girişimcilik dünyasında ilham verici bir hikâyeye dönüştü. Mels Design markasının kurucusu Melda Aksu, modayı sadece kıyafetlerden ibaret görmüyor; aynı zamanda bir yaşam tarzı, bir duruş ve bir sanat olarak ele alıyor. Moda ile iç mekân tasarımını harmanlayan vizyonu, sürdürülebilirlik anlayışı ve genç tasarımcılara sunduğu destekle sektöre yön veren isimlerden biri. Bebek’teki showroom’unu sadece bir satış noktası değil, aynı zamanda bir tasarım galerisi olarak konumlandıran Aksu ile markasının ilham dolu yolculuğunu, gelecek hedeflerini ve modaya dair en çarpıcı detayları konuştuk.
İspanyol paçanın bana verdiği ilhamla kendi adımı taşıyan bir markanın tasarımcısı oldum.
Birçok yeni girişimciyle çalışıyorum, artık benim hayallerim arasında onların da başarılı olmaları var.
Mels Design markasını yaratma sürecinizde sizi en çok motive eden unsurlar nelerdi? Bu yolculukta en büyük ilham kaynağınız kim veya ne oldu?
Üniversite yıllarından beri beni tanıyan herkes İspanyol paça pantolonlara karşı olan düşkünlüğümü bilirdi. Yıllar geçtikçe bir koleksiyoner gibi her markanın ispanyol paça olarak ürettiği birçok pantolon, gardırobumun vazgeçilmezi oldu. Sonrasında gerek iş hayatında gerekse sosyal hayatımda ihtiyaç duyduğum gereksinimlerden yola çıkarak hayatımın vazgeçilmezlerinden biri olan İspanyol paçanın bana verdiği ilhamla, kendi adımı taşıyan bir markanın tasarımcısı oldum.
İç mekân ve moda tasarımı alanlarında çalışıyorsunuz. Bu iki disiplinin birbirini tamamladığını düşünüyor musunuz? Tasarımlarınızı oluştururken bu iki alan arasındaki bağ nasıl şekilleniyor?
Çok uzun yıllar iç dekorasyonla ilgilenen bir girişimci olarak moda ve dekorasyonun iç içe geçmiş bir meslek dalı olduğunu düşünüyorum. Birinde mekanları diğerinde insanları giydiriyoruz. Doğru bir şekilde yerine göre tasarlanan her mekân ne kadar güzel olursa, doğru bir şekilde tasarlanan her kıyafet de giyen kişiye o kadar yakışacaktır, bu kural şaşmaz.
Bebek'teki showroom’unuz sadece bir satış noktası değil, aynı zamanda bir deneyim alanı gibi görünüyor. Müşterilerinizle birebir etkileşim içinde olmak,
koleksiyonlarınıza ve tasarımlarınıza nasıl yansıyor? Onlardan gelen geri bildirimler sizin için ne ifade ediyor?
Bebekteki showroom’um aslında bir tasarım galerisi. Burada kendi markasını kurmak isteyen girişimcilere üretimden pazarlamaya, pazarlamadan tasarlamaya kadar destek veriyoruz. Bu şekilde girişimcilerin daha çabuk markalaşmasını ve doğru müşteriye ulaşmasını sağlıyoruz. Kendi tasarımlarımın yanı sıra genç yeteneklerin de tasarımlarını müşterilerimle showroom’da paylaşmaktan keyif duyuyorum.
Sosyal medyada geniş bir takipçi kitleniz var ve paylaşımlarınız büyük ilgi görüyor. Dijital platformlarda takipçilerinizle nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Onların geri dönüşleri ve yorumları tasarım sürecinize nasıl yön veriyor?
Uzun yıllara dayanan bir markanın tasarımcısı olarak tüm takipçilerimle yıllar içerisinde güzel bir bağ kurduğuma inanıyorum. Sosyal medya, modaya gönül vermiş tüm girişimciler için vazgeçilmez bir fırsat. Tüm dünya modasının trendlerini takip edebileceğimiz, her gün görerek ve dinleyerek kendimizi geliştirebileceğimiz bir platform.
Mels Design olarak moda ve iç mekân tasarımında sürdürülebilirlik konusuna nasıl yaklaşıyorsunuz? Çevre dostu üretim ve bilinçli tüketim konusunda sektöre nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz?
Tabii ki sürdürülebilirlik çok önemli. Zamanın gerisinde kalmamak, eskiyi korurken yeniye de meydan okumak, doğa dostu olarak yok etmeden güzelleştirmek, var olan güzellikleri korumak, boşa tüketim yapmadan yeri geldiğinde olanları yenilemek ve onarma, kısacası yoktan var etmek ama olanı da yok etmemek.
Kariyeriniz boyunca karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bu zorluğun üstesinden nasıl geldiniz? Bu süreç, tasarımcı ve girişimci kimliğinize nasıl bir katkı sağladı?
Benim için tasarlamak ve tasarımlarımın doğru kişilere ulaşması çok önemli. Yaklaşık 15 yıldır modayla olan yolculuğum esnasında tabii ki bende her sektörde olduğu gibi bu sektörde de zorluklar yaşadım. Bunlardan bir tanesi de özellikle üretmek isteyen, nerden başlayacağını bilmeyen ya da imkânı olmayan gençlerimizi bir nebze de olsa hayallerine ulaştırmak için kurmuş olduğum tasarım galerisi. Bu uzun yolculuğumda birlikten kuvvet doğacağı fikrinin daha güzel başarılara imza atmak için girişimci kimliğime ışık tutan bir proje olduğuna inanıyorum.
Mels Design için geleceğe yönelik planlarınız ve hayalleriniz neler? Markanızın ilerleyen yıllarda hangi alanlarda büyümesini hedefliyorsunuz? Yeni projeler veya global açılımlar gündeminizde mi?
Aslında o kadar çok hayalim var ki, anlatmakla bitmez. Bir de sürpriz olacak projelerim var. Tabii ki bunlardan bir tanesi üç erkek çocuğu annesi olarak kapsül bir erkek giyim koleksiyonu hazırlamak. Birçok yeni girişimciyle çalışıyorum, artık benim hayallerim arasında onların da başarılı olmaları var. Hayallerimizin gerçek olacağı mutlu günlere…