Şu an yurt içinde ve dışında 300’den fazla otel ve restauranta musical data servisi veriyorum.
Amerika ve Avrupa’da çok farklı, modern Türk müzik anlayışını sergilememe yardımcı olacak bir tür eventler serisi planlıyorum.
Türkiye’de DJ’lik mesleğinin öncülerinden biri olan Cüneyt Kurt, 45 yılı aşan müzik yolculuğunda sahne aldığı sayısız festival, kulüp ve davetle adını efsaneler arasına yazdırdı. Ortaköy Yüzme İhtisas Kulübü’nde amatörce başlayan serüveni, Şamdan yıllarından New York’un prestijli Club A kabinine uzandı.
Bugün hâlâ sahnelerde enerjisiyle fark yaratan Cüneyt Kurt, bir yandan yapay zekâ destekli müzik projeleriyle endüstrinin dönüşümüne öncülük ediyor. Hem Türkiye’de hem de dünyada müzik sahnesine yön vermeye devam eden Kurt, geçmişin unutulmaz anılarını ve geleceğin projelerini Glow&Celebrity okuyucularıyla paylaştı.
Türkiye’nin en eski ve en deneyimli DJ’lerinden biri olarak; DJ’lik yolculuğunuz nasıl başladı? Sizi bu kariyere yönlendiren ilk kıvılcım neydi?
1970 ve 1980 yılları arasında Ortaköy Yüzme ihtisas Kulübünde yüzücülük ve sutopuculuk yaptım. Çarşamba günleri kulüp lokalinde gençlik geceleri olurdu ve bende çok amatörce DJ’lik yapardım. Bir gün kulüp üyelerinden birinin düğünü oldu, Sheraton Sultan 2000’de. Ben çaldım ve o gece rahmetli Etiler Şamdan’ın ortaklarından Ahmet Çapa ile tanıştım. Beni ve müziğimi çok beğendi ve bana Şamdan’da DJ’lik teklifinde bulundu. İşte o yıl benim hayatımın dönüm noktası oldu. Yurt içinde ve dışında birçok restaurant ve club işlettim ancak hiçbir zaman DJ’liği bırakamadım.
Müzik tarzınızı yıllardır sadık bir dinleyici kitlesi takip ediyor. Sizi farklı kılan sahne enerjinizi ve setlerinizi besleyen ilham kaynaklarınızı nasıl tanımlarsınız?
45 yıldır müziğin içinde profosyonel olarak bulunmaktayım. Yurt içinde ve dışında binlerce event party, live performance yaptım. Aklınıza gelebilecek dünyaca ünlü çoğu DJ ile tanıştım ve çalıştım. Birbirimizle tatlı bir yarış halinde olduk her zaman, bu yarışlar aslında bizim ilham kaynaklarımızdı.
Türkiye’de ve yurt dışında sahneye çıktığınız farklı mekân ve festivallerde, sizi en çok etkileyen performans deneyiminiz hangisiydi?
80’lerde New York’da Club A adında bir kulüp vardı. O zamanlar en popüler mekandı. İçeri girmek imkansızdı. Bir akşam yine New York’da özel bir davette müzik yapmıştım. Sonrasında after party olarak Club A’ye gittik. Davet sahibi mekanın çok yakın arkadaşıydı ve benim müzik yapmamı teklif etti. Mekan sahibi şaşkınlık ile Türkiye’den mi geldi, bizim tarzımızı çalabilir mi gibi şüpheler ile olaya yaklaştı. Ancak davet sahibi çok yakın arkadaşı idi ve hayır diyemedi. O gece kabine girerken çok üzülmüştüm. Türkleri adam resmen aşağılamıştı… Ne var ki kabine girdim ve 6 saat müzik çaldım. Ve sabahına mekan sahibi bana haftada 3 gün müzik yapmamı ve kaç para isteyeceğimi sorduğunda inanın çok mutlu olmuştum, bir Türk olarak…
Dijitalleşme, streaming platformları ve yapay zekâ ile birlikte müzik endüstrisi büyük bir dönüşüm içinde. Bir DJ olarak siz bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yapay zeka ile tanışmam 4 sene evveldi. Şu an yurt içinde ve dışında 300’den fazla otel ve restauranta musical data servisi veriyorum. Bu 4 sene içinde yapay zeka ile işlerim hem çok hızlandı hem de çok kolaylaştı. İnanın önümüzdeki iki sene içerisinde yapay zeka ile hayatımızın nasıl değişebileceğini hayal dahi edemezsiniz.
Yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığınız yeni projeler, single ya da iş birlikleri var mı? Dinleyicilerinizi neler bekliyor?
Evet, yapay zeka ile tanıştığımdan beri projeler çoğaldı. İlk projem olarak oteller ve restaurantlar için yeni bir müzik platformu hazırlıyorum, inşallah iki sene içerisinde işlevsel hale gelecek. Bir de Amerika ve Avrupa’da çok farklı, modern Türk müzik anlayışını sergilememe yardımcı olacak bir tür eventler serisi planlıyorum. İnşallah çok güzel sonuç verecek.
Şu an yurt içinde ve dışında 300’den fazla otel ve restauranta musical data servisi veriyorum.
Şu an yurt içinde ve dışında 300’den fazla otel ve restauranta musical data servisi veriyorum.
Amerika ve Avrupa’da çok farklı, modern Türk müzik anlayışını sergilememe yardımcı olacak bir tür eventler serisi planlıyorum.