Türkiye’nin en güçlü ve en ilham veren kadınlarından biri… Girişimcilik ruhunu, tasarım tutkusuyla birleştirerek mimarlık dünyasında fark yaratan bir isim… Zeynep Yılmaz, Glow&Celebrity Boss Mag’in bu ayki kapak konuğu. Çocukluk hayalini gerçeğe dönüştürerek kurduğu Thanx Mimarlık ile sıra dışı projelere imza atan Yılmaz, hem iş dünyasındaki başarısıyla hem de hayata karşı duruşuyla kadınlara ilham veriyor. Kendi ayakları üzerinde durmanın önemini vurgulayan, sosyal sorumluluk projelerindeki çalışmalarıyla takdir toplayan ve hayattan aldığı ilhamı paylaşmaktan çekinmeyen Zeynep Yılmaz ile; başarı hikâyesini, ilham kaynaklarını, tasarım anlayışını, anneliği, özel hayatını ve geleceğe dair hayallerini konuştuk.
Zeynep Hanım, öncelikle ev sahipliğiniz için çok teşekkür ediyoruz.
Teşekkür ederim, her zaman.
Siz aslında hepimizin tanıdığı, yıllardır başarılı, kendinden emin ve pek çok gence örnek olmuş bir figürsünüz. Aynı zamanda kadınlara da ilham veren bir misyon üstlendiniz. Üniversitede işletme okudunuz, yıllardır da kurucusu olduğunuz Thanx Mimarlık çatısı altında pek çok dikkat çeken projeye imza attınız. Thanx Mimarlık’ın kuruluş hikayesini merak ediyoruz?
Sözleriniz için çok gururlandırdı, çok teşekkür ederim. Tabii ki kolay olmadı ama bu, çocukluk hayalimdi. Hayal kurmak, başarmak için çok önemli. Hayal kurmadan bir yerlere gelinmiyor. Mimarlık benim hep çocukluk hayalimdi. Ailem mimar ve mühendislerden oluşuyordu. Üniversitede işletme okudum. Bizim dönemimizde işletme en önemli bölümlerden biriydi. Daha sonra şunu fark ettim; maddi gücü ne olursa olsun, hiçbir kadının çalışmadan durmasını tasvip etmiyorum. Kızlarıma da bunu aşılıyorum. Hayatım boyunca çalıştım, sadece hamilelik dönemlerimde ara verdim. Thanx Mimarlık’ı kurmadan önce o kadar çok iş yaptık ki, en sonunda kendi şirketimi kurmaya karar verdim. Yıllardır beraber çalıştığım mimarlarım vardı; onlar teknik kısmı, ben tasarım kısmını üstleniyordum. Bu iş bölümüyle projelerimizi yürütüyoruz. 15 yıldır da severek devam ediyoruz.
Zaten işinizi severek yaptığınız, tasarımlarınıza yansıyor. Hemen “Zeynep Yılmaz imzası” fark ediliyor. Peki bu imzanın detayları nelerdir?
Ben sıra dışı işler yapmayı seviyorum. Tabii ki müşterilerimin kendi zevklerinden ve rahatlıklarından ödün vermeden, onlarla bağlantı kurarak, herhangi bir mekânın bir bölümünü farklılaştırmayı, “Aa, bu fikir nereden aklınıza geldi?” dedirtmeyi seviyorum.
İş hayatınızda kadın girişimcilere rol modelsiniz. Ekonomik güce sahip olduğu hâlde çalışmamayı tercih eden bir zümre var. Siz ise her zaman çalışan, kendi ayakları üzerinde duran bir kadın oldunuz. Kadın girişimcilere ve iş hayatında yer alan kadınlara neler tavsiye edersiniz?
Öncelikle korkmamalarını, ayakları üzerinde durmalarını tavsiye ederim. Bu kolay değil ama imkânsız da değil. Bir kadın olarak anne olmasak bile annelik içgüdümüz var, bu bize güç veriyor. Erkekler gibi kas gücümüz olmayabilir ama kadınların çok farklı bir ruhsal gücü var. Bu da Allah’ın bir lütfu. O yüzden başarılmayacak hiçbir şey yok. Sadece iğne oyası yaparak bile çok büyük yerlere gelmiş kadınlarımız var.
Dekorasyon dışında sizi en çok heyecanlandıran şey nedir?
Çocuklarım. Aklıma başka bir şey gelmiyor. Kızlarımla vakit geçirmek… Ben biraz arkadaş gibi bir anneyim. O yüzden işimin dışında dünyam, çocuklarım.
Hem arkadaş hem anne olmak hassas bir denge. Zeynep Yılmaz nasıl bir anne?
Biraz fazla iyi bir anne (gülüyor). Kız çocuğu annesi olmak çok şanslı bir durum. Her zaman yanımdalar. İleride değerimi daha çok anlayacaklarını hayal ediyorum.
Annelik tarzınızı kızlarınız nasıl tanımlar?
Eğlenceli.
Eskiden ebeveynler ve çocuklar arasında hep bir mesafe olurdu. Siz ise yakın bir ilişki kurmuşsunuz. Bunun yanı sıra sosyal sorumluluk projelerinde de önemli görevleriniz var. Çok önemli bir dernekte aktif olarak rol alıyorsunuz. Buna nasıl zaman ayırıyorsunuz?
Kansersiz Yaşam Derneği’nde yaklaşık 15 yıldır, Nida Kaymaz ile birlikte çalışıyorum. Derneği de birlikte kurduk. Nida sağ olsun, başkanımız olarak çok emek veriyor. Babamı iki yaşında kanserden kaybettim. Bu yüzden uzak durmam mümkün değil. Hepimizin hayatında bir şekilde var olan bir hastalık. Elimden geldiğince bağlantılar kurup yardım etmeye çalışıyorum, çünkü çok umut eden insan var.
Çocukluğunuzda ağır bir travma yaşamış biri olarak, bu vakıfta yer almak sizi nasıl etkiliyor?
Evet, kaybettiğimiz çocuklar oluyor, ama bunun yanında kurtulan çok insanımız var. Neden yapmayalım? Kiminle konuşsak yardımcı oluyor. Böyle bir çevremiz var. Ne kadar üzülürsem üzüleyim vazgeçemiyorum.
Buradan Glow&Celebrity okuyucularına seslenmek istiyoruz: Biz de Kansersiz Yaşam Derneği’nin destekçilerinden biriyiz, yanınızdayız.
Zeynep Yılmaz çok yorulduğunda, bunaldığında ne yapar, kendini nasıl iyileştirir?
Ben pek dinlenemiyorum. Dinlendiğimde de “Neden dinleniyorum?” diyorum. En çok işimde, çocuklarımla ve kız arkadaşlarımla vakit geçirirken rahatlıyorum. Çok erken yaşta babamı kaybettiğim için kardeşim olmadı. Kız kardeşim gibi gördüğüm çok yakın arkadaşlarım var. Onlarla geçirdiğim her an bana terapi gibi geliyor.
Yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığınız projeler var mı?
Genelde projelerimiz inşaat şirketleriyle oluyor. Özel evler yapıyoruz. Şu anda Abu Dabi ve Dubai’de projelerimiz var. Bu yüzden sık sık seyahat etmem gerekiyor. Yoğun bir dönem beni bekliyor.
Peki, Zeynep Yılmaz hayallerine kavuştu mu?
Kavuştu (gülüyor). Tabii hayaller bitmez. Bir iş yaparsınız, daha fazlasını istersiniz. Bir ev alırsınız, daha büyüğünü istersiniz. Bir ilişki yaşarsınız, daha iyisini istersiniz. Hayallerime kavuştum, şimdi kızlarım ve işimle ilgili yeni hayallerim var.
Bildiğimiz kadarıyla çok güzel bir aşk yaşıyorsunuz. Bir de sizden duymak isteriz?
“Allah kalbine göre versin” derler ya, çok şükür öyle olduğuna inanıyorum. Hiç beklemediğim bir anda, çok düzgün ve mutlu bir beraberliğim oldu.
Sizi çok mutlu görüyoruz. İlişkinizin size hissettirdiği duygular neler?
Aşk ve huzur. Aşk olur ama huzur olmaz, huzur olur ama aşk olmaz. Şu anda iki duyguyu da aynı anda yaşadığımız çok özel bir ilişki.
Hayal kurmak, başarmak için çok önemli.
Maddi gücü ne olursa olsun, hiçbir kadının çalışmadan durmasını tasvip etmiyorum.
Projelerimde “Aa, bu fikir nereden aklınıza geldi?” dedirtmeyi seviyorum.
Çok erken yaşta babamı kaybettiğim için kardeşim olmadı. Kız kardeşim gibi gördüğüm çok yakın arkadaşlarım var. Onlarla geçirdiğim her an bana terapi gibi geliyor.
Hiç beklemediğim bir anda, çok düzgün ve mutlu bir beraberliğim oldu.