• e8fa6aba-5df6-4045-9037-c215c76179fd
    Arama

    Ne Aramıştınız?

    Menu
    e8fa6aba-5df6-4045-9037-c215c76179fd
    • İş Dünyası
    • Davet
    • Röportaj
    • Lüks Yaşam
    • Moda
    • Güzellik&Bakım
    • Otomobil
    • Seyahat
    • Kültür&Sanat
    • Gezi
    • Gurme
    • Astroloji
    • Z Kuşağı
    • Sağlıklı Yaşam
    • Aksesuar
    • Hukuk 
    • Psikoloji
    Hızlı İletişim
    Phone: 0530-454-8000
    Email: info@glowcelebrity.com
    Adres

    Esentepe mah. Talatpaşa cad. No:5 Levent -İST

    • instagram
    2025-05-09 Röportaj
    1. Anadolu’nun İlhamıyla, Dünya Sahnesinde Bir Moda Ruhu Zeynep Tosun
    Anadolu’nun İlhamıyla, Dünya Sahnesinde Bir Moda Ruhu Zeynep Tosun

    Zeynep Tosun, adını sadece bir moda tasarımcısı olarak değil; sanat, özgünlük ve yaratıcılığın vücut bulmuş hali olarak duyurdu. Köklerini geleneksel Anadolu hikâyelerinden alan, dokusunda el sanatlarını barındıran tasarımlarıyla modayı adeta bir anlatıya dönüştürüyor. Couture çizgilerinden sürdürülebilir yaklaşımlara, kendi sesini bulma cesaretinden kültürel mirasla yoğrulan bir vizyona kadar Tosun'un dünyası her ayrıntısıyla ilham veriyor. Glow&Celebrity'nin Nisan sayısı için gerçekleştirilen bu özel röportajda, yaratıcılığın, özgünlüğün ve çabanın arkasındaki gerçek Zeynep Tosun'u yakından tanıyoruz.

    Daha 10 yaşındayken hangi arkadaşıma sorsanız Zeynep modacı olacak derlerdi.
    Yaratım sürecimde, farklı kültürlerle ve insanlarla tanışmak, yeni keşifler yapmak büyük bir etkiye sahip.
    Tel kırma gibi unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını koleksiyonlarımda kullanarak yeniden canlandırıyoruz.

    Zeynep Hanım, modanın önde gelen isimlerinden birisi olarak böylesine başarılı bir kariyerin ardında nasıl bir yolculuk yaşadınız? Sizi bu noktaya taşıyan en önemli kırılma anınız neydi?

    Kariyer yolculuğum, çocukluk yıllarımdan itibaren sanata ve tasarıma olan ilgimle şekillendi. Anneannem dönemin iyi terzilerinden biriydi. Annem tasarımcı, teyzem aktris ve babam mimardı. Bu yaratıcı ortamda büyümek modaya olan tutkumun temelini attı. Küçük yaşlarda kendi kıyafetlerimi tasarlamaya başladım, barbielerime kıyafetler diktim ve bu tutku beni bugünkü noktaya taşıdı. Daha 10 yaşındayken hangi arkadaşıma sorsanız, Zeynep modacı olacak, derlerdi.

    Her koleksiyonunuzun kendine özgü bir hikâyesi var ve tasarımlarınız adeta bir sanat eseri gibi. Peki, ilham kaynaklarınız neler? Yeni bir koleksiyon oluştururken nasıl bir yaratım süreci izliyorsunuz?

    İlham kaynağım aslında yaşadığım hayatın ta kendisi, benim kendi süzgecim. Geleneksel motifler, el sanatları, Anadolu hikâyeleri, kadın hikayeleri, gezdiğim, gördüğüm kültürler yani tüm yaşadıklarım, hepsi birleşip bir çorba oluyorlar ve onları günümüz modası ile birleştiriyorum. Kısacası bu unsurları modern çizgilerle birleştirerek tasarımlarımı oluşturuyorum. Yaratım sürecimde, farklı kültürlerle ve insanlarla tanışmak, yeni keşifler yapmak büyük bir etkiye sahip. Bu etkileşimler, koleksiyonlarımın temelini oluşturuyor.

    Son yıllarda moda dünyasında sürdürülebilirlik en çok konuşulan konuların başında geliyor. Siz de sürdürülebilir modaya büyük önem veren isimlerdensiniz. Tasarım sürecinizde bu konuya nasıl yer veriyorsunuz ve sizce moda dünyası bu konuda yeterince bilinçli mi?

    Sürdürülebilirlik aslında tasarım sürecimizin merkezinde yer alıyor. 3 senedir hazır giyim yapsak bile üretimlerimiz çok sayılı, Couture’de ise üretimimiz çok az ve çok değerli. Tüm paketlemelerimizi yavaş yavaş sürdürülebilir sistemlere sokuyoruz. Üretimimizde atıklarımızı bile değerlendiriyoruz.
    Fakat bu çok uzun bir süreç ve dedike bir şekilde çalışıyoruz. Tarzımızdan dolayı sentetik kumaş kullanmak zorunda kalıyoruz çünkü parti ürünleri yapıyoruz yani kısacası her zaman bir tarafından tutuyoruz.

    Couture koleksiyonlarımızda kumaşlarımızı kendimiz yaratarak geleneksel el sanatlarını modern tasarımlarla birleştiriyoruz. Örneğin, tel kırma gibi unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını koleksiyonlarımda kullanarak yeniden canlandırıyoruz.
    Moda dünyasında sürdürülebilirlik bilinci giderek artıyor ancak daha yapılacak çok şey var hem kendi markamda hem de sektörde. Tasarımcıların ve markaların bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğine inanıyorum ama tabii ki asıl büyük mass markaların değişmesi gerekiyor, bizler samanlıkta iğneyiz ama sesimiz değerli.

    Türk modasının son yıllarda global sahnede daha çok yer aldığını görüyoruz. Uluslararası arenada başarıya ulaşan en önemli Türk tasarımcılarından birisi olarak, sizce Türk modası dünya çapında daha da güçlenmek için nasıl bir yol izlemeli?

    Türk modasının global sahnede daha fazla yer alması için tasarımcılarımızın kültürel mirasımızı modern tasarımlarla harmanlaması ve özgünlüğünü koruması önemli. Ayrıca, uluslararası platformlarda daha fazla görünürlük sağlamak, global moda haftalarına katılımı artırmak Türk modasının dünya çapında güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Bunların hepsi tabii bir taraftan ekonomik anlamda ayakta kalmayı gerektiriyor, dolayısıyla bence şu an Türkiye’de olan tasarımcılar bu konuda zorlanıyor. Devlet desteği lazım, İstanbul moda haftasının tekrar yapılması lazım, birçok konu var. Şu an gördüğünüz 4 büyük moda şehrinden her ulus bu işe yıllarını verdi ve bu sırf moda değil, tüm tasarım alanlarında desteklendi. Hepsi hala dünyanın en büyük markalarına sahip olsalar bile bugün, devlet eliyle bu markalara destek devam ediyor. Türkiye’de maalesef hepimiz tek başımıza bu yolları deniyoruz.

    Güçlü bir kadın tasarımcı olarak, bu mesleğe yeni adım atanlara en önemli tavsiyeniz ne olurdu? Moda dünyasında kalıcı olabilmek için nelere dikkat etmeleri gerekiyor?

    Yeni başlayan tasarımcılara en önemli tavsiyem, özgünlüklerini korumaları ve kendi seslerini bulmalarıdır. Trendleri takip etmeyi dengeli bir şekilde yapıp kendi tarzlarını oluşturmaları ve bunu cesurca ifade etmeleri gerekiyor. 
    Ayrıca, geleneksel el sanatlarını ve kültürel mirasımızı öğrenerek bunları modern tasarımlarla birleştirmeleri onlara benzersiz bir perspektif kazandıracaktır. Ayrıca çok ama çok çalışmaları gerekiyor, bu iş gerçekten hayatınızı adamak ile alakalı. Ayrıca eğitim hiç iç açıcı değil, kendi kendilerini eğitmeleri ve geliştirmeleri şart, şahsen hiçbir okulu yeterli bulmuyorum.
    2025 yılı için öngörüleriniz neler? Bu yıl bizi hangi renkler, kesimler ve stiller bekliyor?
    2025 İlkbahar/Yaz moda trendleri arasında bohem tarz, yumuşak pembe tonları, zarif athleisure (spor-şık) stiller, 3 boyutlu aksesuarlar, büyük metal aksesuarlar bulunuyor. Ayrıca, püskül detayları, sarkan detaylar, asimetrik kesimler öne çıkıyor. El örgüsü bence yazın vazgeçilmezleri, bunları biz koleksiyonlarımızda styling ile kışa da taşıdık. Uzun etek ve minik üst kombinleri, düşük belli etekler, oversized ceketler vazgeçilmezlerimiz olacak. 

     

     

     

     

     

    Son Yayın
    Tüm Dergileri Görüntüle
    Popüler Kategoriler
    • İş Dünyası
    • Davet
    • Röportaj
    • Lüks Yaşam
    • Moda
    • Güzellik&Bakım
    • Otomobil
    • Seyahat
    İlgili yazılar
    • Anadolu’nun İlhamıyla, Dünya Sahnesinde Bir Moda Ruhu Zeynep Tosun
      Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Denizleri Koruyamazsak Geleceğimizi de Koruyamayız” DENİZLERDE SIFIR ATIK BİLİNCİ YAYGINLAŞTIRILMALI!
    • Anadolu’nun İlhamıyla, Dünya Sahnesinde Bir Moda Ruhu Zeynep Tosun
      Bahattin Açıkgöz ve Mid of Line’ın Vizyon Haritası
    • Anadolu’nun İlhamıyla, Dünya Sahnesinde Bir Moda Ruhu Zeynep Tosun
      Anadolu’nun İlhamıyla, Dünya Sahnesinde Bir Moda Ruhu Zeynep Tosun
    • Anadolu’nun İlhamıyla, Dünya Sahnesinde Bir Moda Ruhu Zeynep Tosun
      Yalnızlıktan Güce, Sezgiden Stratejiye: Leyla Alaton’un Yolculuğu
    • Anadolu’nun İlhamıyla, Dünya Sahnesinde Bir Moda Ruhu Zeynep Tosun
      Ömer Malaz ile Numarine’nin Özgün Yolculuğu
    Sosyal Medya
    instagram
    sonraki
    e8fa6aba-5df6-4045-9037-c215c76179fd

    Glowcelebrity

    Popüler Kategoriler
    • İş Dünyası
    • Davet
    • Röportaj
    • Lüks Yaşam
    İletişim E-mail info@glowcelebrity.com Telefon 0530-454-8000
    • Künye
    • Hakkımızda
    • KVKK Aydınlatma

    © 2025 Kreatifmerkezi