1. Mustafa Bey, dünya çapında trend olan, sağlıklı yaşamın vazgeçilmez ‘’superfood’’u açaí’nin dünya çapında bir numaralı markası OAKBERRY’i Türkiye’ye getirerek vizyoner bir yaklaşım gösterdiniz. Biraz kendinizden bahseder misiniz, sizi daha yakından tanıyalım?
Tabii, 43 yaşındayım, evliyim ve bir kız çocuk babasıyım. Uzun yıllar uluslararası bir fast food zincirinde çalıştım ve bu süreçte global markaların işleyişini yakından tanıma fırsatım oldu. Her zaman dünyaca tanınan bir markayı Türkiye’ye kazandırma hayalini kuruyordum ve bu hayalim OAKBERRY ile gerçeğe dönüştü. 20’li yaşlarımda Türkiye Snowboard Milli Takımı’nda sporcu olarak yer aldım; bu sayede sağlıklı yaşam, spor ve dengeli beslenme hayatımın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bugün, hem kişisel değerlerimle örtüşen hem de insanlara fayda sunan bir markayla yol almak benim için büyük bir heyecan kaynağı.
2. OAKBERRY, dünyada oldukça popüler olan bir marka ama bir de sizden dinlemek istesek, markayı ve felsefesini biraz anlatır mısınız?
OAKBERRY, bugün dünyada 45 ülkede 800’ün üzerinde şubesiyle faaliyet gösteren güçlü bir global marka. Sadece Brezilya Amazonları’nda yetişen açaí üzümünü dünyaya tanıtan ve bu özel meyveyi sağlıklı yaşamla buluşturan öncü markalardan biri diyebilirim. Tenis, Formula 1 ve yelken gibi birçok prestijli spor dalına verdiği destekle de adından sıkça söz ettiriyor. Sporun ve sporcunun her zaman yanında olması, benim için bu markayı özel kılan en önemli unsurlardan biri oldu; bu yönüyle OAKBERRY ile kurduğum bağ çok daha anlamlı hale geldi.
3. Sizin yolunuz OAKBERRY ile nasıl kesişti ve markayı Türkiye’ye taşımaya nasıl karar verdiniz?
Sıkı bir tenis takipçisi olarak, şu an WTA Kadınlar Dünya 1 numarası olan Aryna Sabalenka’nın OAKBERRY’nin gönüllü marka elçisi olması benim için ayrıca dikkat çekiciydi. Açıkçası markayı ilk kez onun paylaşımları sayesinde keşfetmiştim. Bir gün yakın dostum ve şu anda Oak Gıda’daki ortağım Emre Fethi Can beni aradı ve OAKBERRY ile görüştüğünü, markanın Türkiye pazarına girmek istediğini söyledi. Bu haber beni oldukça heyecanlandırdı. Hemen görüşmelere başladık ve yaklaşık altı aylık yoğun bir sürecin sonunda, OAKBERRY’nin Türkiye Master Franchise haklarını Oak Gıda olarak devraldık. Brezilya’daki tesisleri ziyaret ettik, üretim sürecini yerinde deneyimledik ve markanın değerleriyle olan uyumumuz bizi bu ortaklığa taşıdı.
4. OAKBERRY sunduğu ferahlatıcı ve sağlıklı lezzetlerin yanı sıra sağlıklı yaşamı benimseyen insanları buluşturan bir platform. Sizin bu konuda Türkiye’de hayata geçirmeyi planladığınız projeler nelerdir?
OAKBERRY’i artık Türkiye’deki birçok spor ve wellness etkinliğinde görmeye başlayacaksınız. Bu vizyon doğrultusunda mağazalarımızı da sağlıklı yaşamı benimseyenlerin yoğun olarak bulunduğu lokasyonlarda açmaya özen gösteriyoruz. İlk mağazamız olan Bebek, bu anlamda bizim için çok doğru bir başlangıç noktası oldu. Şimdi ise sağlıklı yaşam kültürünün güçlü olduğu diğer bölgelerde de yeni mağazalarımızı kısa süre içerisinde açarak büyümeye devam edeceğiz. Bununla birlikte, kendi spor ve wellness etkinliklerimizi hayata geçirmek için de çalışmalarımız sürüyor. Amacımız, sadece sağlıklı ürünler sunmak değil, aynı zamanda bu yaşam tarzını benimseyen bir topluluk yaratmak.
5. OAKBERRY’nin temel ürünü açaí “superfood” olarak adlandırılıyor, ne gibi yararları bulunuyor bu meyvenin? Bir de Brezilya’da açaí meyvesinin keşfedilmesinin bir hikayesi varmış, anlatır mısınız?
Açaí, aslında blueberry ailesinden gelen bir üzüm türü ve yalnızca Amazon ormanlarında yetişiyor. Hatta Brezilya’nın ulusal meyvesi olarak kabul edilebilir. OAKBERRY olarak biz de bu eşsiz meyvenin orijinal besin değerleri korunmuş püresini, çeşitli sağlıklı topping’lerle birleştirerek misafirlerimize sunuyoruz. Açaí; yüksek antioksidan içeriği, düşük kalorisi, yüksek protein oranı, sıfır trans yağ barındırmasının yanı sıra; vegan ve glutensiz gibi özel beslenme ihtiyaçlarına da uygun bir gıda. Yani sağlıklı yaşamı benimseyenler için tam bir kurtarıcı niteliğinde. Üstelik tüm bu faydalarının yanında gerçekten inanılmaz bir lezzete sahip. Genelde sağlıklı besinler, lezzet açısından beklentiyi karşılamaz ama OAKBERRY Açaí’nin en büyük farkı, sağlığı ve lezzeti bir arada sunabilmesi.
6. OAKBERRY’de açaí ile farklı meyveler ve sağlıklı ürünlerle anında kişiye özel bowl’lar ve smoothie’ler hazırlanıyor. Menüde hangi lezzetler var, sizin favoriniz veya kesinlikle denenmesini önerdikleriniz nelerdir?
OAKBERRY’de sunduğumuz açaí bowl’lar, kaşıkla tüketilen ve doyuruculuğuyla bir öğünün yerini rahatlıkla alabilen sağlıklı seçenekler. Menüde 15’e yakın topping ve taze meyve seçeneğimiz bulunuyor. Açaí’nin üzerine eklediğimiz granola, chia pudding, hindistan cevizi, protein tozu, matcha, muz ve çilek en çok tercih edilenlerden bazıları. Ayrıca “Signature Bowl” adını verdiğimiz, farklı damak tatlarına hitap eden 6 çeşit hazır bardağımız da mevcut. Benim favorim, tarifini tenis dünyasının 1 numarası Aryna Sabalenka’nın hazırladığı Tiger Bowl. Smoothie’lerimiz ise açaí püresinin blender’dan geçirilerek sıvı hale getirilmesiyle hazırlanıyor ve aynı sağlıklı topping’lerle zenginleştirilerek içecek formunda sunuluyor.
7. Türkiye’de ilk mağazanızı İstanbul Bebek’te açtınız. Bu lokasyonu seçmenizin özel bir sebebi var mıydı? Yeni mağazalarınız nerelerde açılacak, İstanbul dışına da çıkacak mısınız?
Evet, ilk mağazamızı Temmuz ayında İstanbul’un en özel semtlerinden biri olan Bebek’te açtık. Bebek; koşucuların, bisikletçilerin ve açık hava sporlarını sevenlerin uğrak noktası olmasıyla bizim için mükemmel bir başlangıç noktasıydı. Kişisel olarak 12 yıldır bu semtte yaşıyor olmam da bu seçimi daha anlamlı kıldı. Yaz sezonunda Çeşme Before Sunset Beach’te, yeni açılan Sunset Boulevard alanında da yerimizi aldık ve bu noktamız da oldukça yoğun ilgi gördü. Sezonun sona ermesiyle birlikte bu lokasyonumuz kapandı ancak önümüzdeki yaz yeniden misafirlerimizle buluşmak için şimdiden planlamalara başladık.
Nişantaşı mağazamız da kısa süre önce kapılarını açtı ve gördüğümüz ilgi gerçekten bizi çok mutlu etti. Açılış döneminde misafirlerimizin enerjisi, markaya olan merakı ve geri bildirimleri harikaydı. Şimdi sırada Suadiye var, Anadolu Yakası’ndaki ilk mağazamız için hazırlıklarımız sürüyor ve bizler de bu yeni adım için oldukça heyecanlıyız.
8. Yakın zamanda OAKBERRY Nişantaşı mağazanızın açıldığını söylediniz. Bu yeni mağazanızla birlikte nasıl bir deneyim sunmayı hedefliyorsunuz?
Nişantaşı bizim için sadece yeni bir mağaza değil, OAKBERRY’nin Türkiye’deki yolculuğunda önemli bir dönüm noktası. Burası; enerjisi yüksek, trendleri yakından takip eden ve sağlıklı yaşamı benimseyen bir kitleye sahip. Biz de tam bu ruhla, misafirlerimizin kendilerini iyi hissedecekleri bir ortam oluşturduk. Yani aslında burada da amacımız sadece bir ürün sunmak değil, OAKBERRY’nin “good vibes only” ruhunu misafirlerimizin günlük rutinine taşımak.
9. Artık OAKBERRY’i Getir, Yemeksepeti, Trendyol Yemek ve Fuudy gibi platformlarda da görüyoruz. Bu kararı almanızda neler etkili oldu?
Bu aslında OAKBERRY’nin Türkiye’deki büyüme yolculuğunun doğal bir adımıydı. İlk mağazamızdan itibaren misafirlerimizden sık sık “Keşke evden de sipariş verebilsek” geri bildirimi alıyorduk. Biz de bu yoğun talebi dikkate alarak, markayı daha fazla insana ulaştırmak için online platformlarda yerimizi aldık. Artık Getir, Yemeksepeti, Trendyol Yemek ve Fuudy üzerinden sipariş verilebiliyor ve özel yaptırdığımız thermo poşetler sayesinde, açaílerimiz artık uzun süre erimeden dayanabiliyor. Bu sayede yalnızca mağazalarımızın olduğu bölgelerde değil, çok daha geniş bir alanda OAKBERRY deneyimini yaşatabiliyoruz. Bizim için bu adım, hem markanın erişimini artırmak hem de sağlıklı yaşamı daha fazla insanın günlük rutininin bir parçası haline getirmek adına çok değerli.
10. Türkiye’de sunduğunuz ürünlerin talebi beklentilerinizi aştı diye duyduk. Sanıyorum 6 aylık gibi bir stok yalnızca 1 ay gibi kısa bir sürede bitti. Böyle yoğun bir ilgiyi nasıl karşıladınız?
Açıkçası biz de bu kadar yoğun bir ilgiyle karşılaşacağımızı tahmin etmiyorduk. Türkiye pazarına getirdiğimiz ürünler için yaklaşık 6 aylık stok yapmıştık ama bu stok sadece 1 ay gibi çok kısa bir sürede tükendi. Tabii bu durum bizi hem şaşırttı hem de çok mutlu etti.
Açai Brezilya’dan gelen bir ürün olduğu için stoklarımız tükenince, yaklaşık 2-3 gün boyunca misafirlerimize sadece kahve ikram etmek durumunda kaldık çünkü yeni ürünler gelene kadar beklemek zorundaydık. Ancak bu süre zarfında, tedarik zincirimizi güçlendirmek ve ürünlerimizi kesintisiz sunabilmek için yoğun bir çalışma yürüttük. Talebin yüksek olması, OAKBERRY’in Türkiye’de sağlıklı yaşam ve lezzet konusunda ne kadar karşılık bulduğunu gösteriyor. Bu da bizi daha da motive ediyor. Önümüzdeki dönemde ürün çeşitliliğimizi artırmak ve yeni mağazalarımızda misafirlerimizi ağırlamak için sabırsızlanıyoruz.
11. OAKBERRY’nin Türkiye’deki büyüme hedefi nedir, sizden gelecek hedeflerini dinleyebilir miyiz?
2030 yılına kadar Türkiye genelinde 50 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz. Sağlıklı yaşamı herkes için ulaşılabilir kılmak istiyoruz ve bu yolda attığımız her adımı bu vizyonla şekillendiriyoruz. Mottomuz da bu yaklaşımımızı esprili bir dille özetliyor: “OAKBERRY Açaí girmeyen eve doktor girer.”
12. Sporcuların OAKBERRY’i çok tercih ettiğini biliyoruz, peki onlara özel tarif ya da içerik değişiklikleri oluyor mu?
Elbette. OAKBERRY menüsü baştan sona kişiselleştirilebilir bir yapıya sahip. Bu esneklik sayesinde sporcular makro ihtiyaçlarına, egzersiz planlarına ya da antrenman öncesi-sonrası rutinlerine göre kendilerine özel içerikler oluşturabiliyor. Vegan seçenekli protein tozu, superfood tohumlar ve kas onarımını destekleyen sağlıklı yağlar içeren toppinglerimizle, her sporcunun kendi tarifini oluşturmasına imkan tanıyoruz. Bu da OAKBERRY’yi sadece bir bowl değil, bilinçli beslenme yolculuğunun bir parçası haline getiriyor.
13. Aryna Sabalenka da güne genellikle OAKBERRY bowl’uyla başladığını, hatta bunun tam bir enerji deposu olduğunu söyledi röportajlarında. Özellikle sporcuların bu ürünü tercih etmesinin sebebi nedir sizce?
Çünkü ürünlerimiz yalnızca lezzetli karışımlar değil; aynı zamanda antrenman öncesi doğal enerji kaynağı ve antrenman sonrası iyileşme destekçisi olan fonksiyonel gıdalar. Açaí’miz; yüksek antioksidan içeriği, sağlıklı yağ profili ve lif oranıyla vücudun performans kapasitesini artırırken, sindirim sistemini de destekliyor. Sporcuların performansını olumsuz etkilemeyecek, aksine sürdürülebilir kılacak temiz içerikler sunuyoruz. OAKBERRY’i düzenli olarak tercih eden tüketicilerimizin ne yediğini bilen, vücudunu iyi tanıyan, sürdürülebilir bir performans hedefleyen kişiler olduğunu biliyor ve ürünlerimizi bu sorumluluğun bilinciyle özenle geliştiriyoruz.
14. Tenis gibi efor isteyen sporlarda Aryna Sabalenka, Formula 1’de ise Kevin Magnussen OAKBERRY ürünlerini tercih ediyor. Farklı disiplinlerden sporcuların ortak tercihi olmasını siz nasıl yorumlarsınız?
Bu bence OAKBERRY’nin evrensel gücünü kanıtlıyor. Tenis gibi dayanıklılık odaklı sporlardan, refleks ve reaksiyon hızının hayati olduğu Formula 1’e kadar, birbirinden farklı ihtiyaçları olan spor dallarında aynı ürünün tercih edilmesi, superfood özelliğinin bir kanıtı. Tüm sporcuların ortak beklentisi, doğal ama etkili bir yakıt. Biz de tam olarak bunu sunuyoruz. “Healthy fast food”, yani hızlı tüketilen ama ağır hissettirmeyen, organik, katkısız, glütensiz, vegan ve yüksek besin değeri olan ürünlerimizle farklı disiplinlerdeki sporcuların beklentilerini karşılıyoruz.
15. Artık açaí artık çok popüler oldu, özellikle büyük şehirlerde iyi cafelerde sıkça karşımıza çıkıyor. Ama insan merak ediyor: Gerçek açaí mi bu yediğimiz? Tüketici olarak gerçekten iyi bir açaí olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?
Bu, en çok karşılaştığımız ve bence en önemli sorulardan biri. Çünkü bugün büyük şehirlerde “açaí bowl” adı altında servis edilen birçok ürün, aslında yüksek şekerli meyve pürelerinden, açaí tozu bazlı karışımlardan ya da düşük kaliteli konsantrelerden oluşuyor. Lezzetli olabilirler fakat ne yazık ki gerçek açaí değiller. Gerçek açaí; yalnızca Amazon ormanlarında yetişen, yoğun kakao-alt tonlarına sahip, topraksı bir tat profili olan, doğal lezzetli bir meyvedir. Tadında doğallık, karakterinde derinlik aramanız gerekir. Tattığınız açaí’den yoğun bir şeker tadı alıyorsanız, iyi bir açaí değildir diyebiliriz.
OAKBERRY olarak açaí’mizi; Brezilya’daki üretim tesisimiz Oakville’de hiçbir katkı maddesi eklenmeden işliyor ve tüm besin değerini koruyarak dondurup, soğuk zincirle doğrudan Türkiye’ye ulaştırıyoruz. Yani kaşıkladığınız şey, sadece bir bowl değil. Amazon’un kalbinden, İstanbul’un ortasına uzanan saf bir yolculuk. Gerçek açaí yemek istiyorsanız, bu meyvenin yalnızca tadına değil; kaynağına, kültürel ve gastronomik yolculuğuna saygıyla sunan bir yeri tercih etmelisiniz. “Not just açaí, it’s OAKBERRY” dememizin sebebi de tam olarak bu.
16. Türkiye’de açaí kültürü yeni yeni gelişiyor aslında. Sizce buradaki tüketim alışkanlıklarıyla Brezilya’daki alışkanlıklar arasında nasıl farklar var?
Brezilya’da açaí bir yaşam biçimi. Sokakta, sahilde, ofiste, okulda... Her yerde ulaşılabilir ve günün her anında tüketilebilen bir temel gıda. Türkiye’de ise ilk etapta “fit tatlı” olarak konumlandı. Ancak son dönemde fonksiyonel beslenme bilincinin artmasıyla birlikte; sabah kahvaltısı yerine, antrenman sonrası toparlanma için ya da öğün alternatifi olarak tüketilmeye başlandı. Kısacası Brezilya’da açaí bir alışkanlıksa, Türkiye’de yeni bir alışkanlığın doğuşuna tanıklık ediyoruz. Ve OAKBERRY olarak bu kültürel dönüşümün öncüsü olmaktan gurur duyuyoruz.
17. Ürün seçkiniz aslında çok geniş; Barı, gofreti, hatta son zamanların favorisi matcha bile var. Peki, Türk tüketicileri de bu sağlıklı ve lezzetli seçenekleri tadabilecek mi?
Kesinlikle! OAKBERRY olarak sadece bowl ve smoothie’lerle değil; fonksiyonel atıştırmalıklar ve sağlıklı içeceklerle de günlük yaşama kolayca entegre edilebilecek alternatifler sunuyoruz. Türkiye menümüzde hali hazırda yüksek proteinli OAKBAR’larımız, Brezilya’nın geleneksel tariflerinden ilham alan Paç.OAK gibi sağlıklı atıştırmalıklar yer alıyor.
En kısa sürede ise şekersiz ve doğal içerikli enerji içeceğimiz Matcha Energy Tea’yi menümüze dahil ediyoruz. Bunun yanında, özel kahve blend’imiz OAKOFFEE de yine menümüzde yer alıyor. Özellikle matcha ve kombucha gibi ürünlere olan ilginin artmasıyla bu kategorileri daha da genişletmek için çalışmalarımız sürüyor.
Amacımız, OAKBERRY’i sadece bir “bowl markası” olarak değil; sağlıklı yaşamı destekleyen bütünsel bir yaşam tarzı markası olarak konumlandırmak.




