Yaşam alanlarının estetiğini ve konforunu belirleyen yüzey seçiminde yapılan hatalar,
uzun vadede memnuniyetsizlik yaratabiliyor. Cosentino, mutfaktan banyoya, zemin
kaplamasından cephe uygulamalarına kadar farklı alanlarda doğru yüzey seçimi için dikkat
edilmesi gereken noktaları sıralıyor. Kullanım amacına uygun malzeme tercihi, estetikle
birlikte fonksiyonun gözetilmesi, temizlik ve bakım kolaylığı, renk uyumu, çevresel koşullar
ve bakım maliyetleri; doğru ve uzun ömürlü bir tercih için kritik bir rol oynuyor.
Mutfak tezgahlarından banyo duvarlarına, zeminlerden cephe kaplamalarına kadar geniş bir
kullanım alanı sunan yüzey malzemeleri, yaşam alanlarının hem estetiğini hem de konforunu
belirliyor. Ancak doğru ürün tercihi yapılmadığında, estetik görünüm kısa sürede işlevsellik
sorunlarına dönüşebiliyor. Hibrit mineral yüzeylerden ultra kompakt malzemelere kadar
yenilikçi çözümler sunan Cosentino, tüketicilerin en sık yaptığı yüzey seçimi hatalarını
sıralıyor ve uzun ömürlü, fonksiyonel tercihler için dikkat edilmesi gereken noktaları
paylaşıyor.
“Yüzey seçiminde yapılan en temel hata, malzemenin kullanım amacına uygun olup
olmadığını göz ardı etmek”
Yüzey seçimi sürecinde yapılan yaygın hatalara dikkat çeken Cosentino Türkiye Ülke
Müdürü Alper Şensan, şu ifadelere yer verdi: “Yüzey seçiminde yapılan en temel hata,
malzemenin kullanım amacına uygun olup olmadığını göz ardı etmektir. Örneğin, yüksek
sıcaklığa ya da çizilmeye maruz kalacak bir mutfak tezgahı için yalnızca estetik görünüme
odaklanmak, kısa vadede deformasyona yol açabilir. Benzer şekilde, fonksiyon ve kullanım
kolaylığı yerine görselliğe öncelik verilmesi de sık karşılaşılan bir durumdur. Oysa yüzeylerin
hijyenik, dayanıklı ve leke tutmayan özellikleri en az görsel estetik kadar önemlidir. Günlük
temizlik açısından düşük gözeneklilik ve leke tutmama gibi özellikler tercih sebebi olurken,
özellikle açık renkli yüzeylerde temizlik rutini ve malzeme dayanımı detaylıca
değerlendirilmelidir.”
Renk ve desen uyumunun da dekorasyonda bütünlük açısından kritik bir faktör olduğunu
vurgulayan Şensan, şöyle devam etti: “Sadece tek bir yüzeye odaklanmak yerine, tüm iç
mekân kompozisyonu göz önünde bulundurularak seçim yapılmalıdır. Ayrıca yüzeylerin
uygulanacağı alanın çevresel koşulları – güneş ışığı, nem, dış mekân kullanımı gibi – mutlaka
dikkate alınmalıdır. Son olarak, yüzeylerin ilk yatırım maliyetinden öte uzun vadeli bakım ve
yenileme ihtiyaçları da karar sürecinde önemli rol oynar. Düşük bakım maliyetleri sunan
yenilikçi ve dayanıklı yüzeyler, uzun vadede çok daha avantajlı hale gelir.”
“Farklı parametreleri birlikte değerlendiren bütünsel bir bakış açısı gerekiyor”
Yüzey seçiminin yalnızca teknik değil, aynı zamanda yaşam tarzına dair bir tercih olduğunu
vurgulayan Alper Şensan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yaşam alanlarında kullanılan
yüzeyler, sadece fiziksel birer malzeme değil; kullanıcıların beklentilerine, alışkanlıklarına ve
mekânla kurdukları ilişkiye göre şekillenmesi gereken unsurlar. Bu noktada, dayanıklılık,
estetik, bakım kolaylığı ve sürdürülebilirlik gibi farklı parametreleri birlikte değerlendiren
bütünsel bir bakış açısı gerekiyor. Cosentino olarak, kullanıcıların kısa vadeli ihtiyaçlarının
ötesine geçen, yaşam alanlarında uzun vadeli konfor ve uyum sağlayacak çözümler
üretmeye odaklanıyoruz. Her yüzeyin farklı bir ihtiyaca cevap verdiği bilinciyle, seçim
sürecinde danışmanlık sunmak ve kullanıcıyı doğru bilgiyle buluşturmak da bizim için en az
ürün teknolojimiz kadar önemli.”