Volvo’nun tamamen elektrikli yeni crossover modeli EX30, kompakt boyutları ve etkileyici performansıyla dikkat çekiyor. Sadece 166,7 inç uzunluğunda olan bu şık model, Toyota GR86’dan yalnızca bir inç daha kısa. 72,3 inçlik genişliği ve 61,2 inç yüksekliğiyle dengeli bir duruş sunarken, 7 inçlik yerden yüksekliği sayesinde pratik bir sürüş deneyimi sağlıyor. İlk bakışta bir hatchback ile crossover arasında bir hibrit gibi algılansa da, kabine adım attığınızda sunduğu yüksek oturma pozisyonu ve ferah iç hacim, tam anlamıyla bir SUV hissiyatı veriyor.
Küçük yapısına rağmen EX30, performans konusunda oldukça iddialı. Çift motorlu, dört tekerlekten çekişli versiyon 422 beygir gücü ve 400 lb-ft tork üretiyor. Bu versiyon, 0’dan 60 mil/saat hıza yalnızca 3,4 saniyede ulaşarak sportif ruhunu net biçimde ortaya koyuyor. Arkadan itişli giriş seviyesi modelde bile 268 beygir gücü ve 253 lb-ft tork sunuluyor; bu modelin 0-60 hızlanması ise sadece 5,1 saniye. Her ne kadar stabilite kontrol sistemi agresif sürüşü kısıtlasa da, dört tekerlekten çekişli versiyonun sunduğu ivmelenme, ralli otomobillerine göz kırpıyor.
EX30, iç mekânda sade ama teknolojik bir yaklaşım sergiliyor. Orta konsoldaki büyük dokunmatik ekran üzerinden birçok fonksiyon yönetilebiliyor. Ancak bu durum, bazı kullanıcılar için dikkat dağıtıcı olabilir. Çok işlevli direksiyon tuşları ve silecek kontrol kolları ise başlangıçta alışma süreci gerektirebilecek detaylardan. Yine de Volvo'nun modern kullanıcı arayüzü, teknoloji meraklılarını memnun edecek düzeyde.
Volvo denince ilk akla gelen kavramlardan biri olan güvenlik, EX30'da da ön planda. Gelişmiş sürücü destek sistemleri arasında yer alan Pilot Assist gibi özellikler, sürüş konforunu artırıyor. Ancak bu sistemlerin tüm potansiyelinden faydalanmak için kullanıcıların biraz deneyim kazanması gerekebilir. Aracın, ilave butonlara veya karmaşık teknolojilere ihtiyaç duymadan güvenlik ve konforu bir arada sunma potansiyeli güçlü.