>>
Sanat, insanoğlunun iç dünyasını ifade etmenin en güçlü yollarından biridir. Çağdaş Sanatçı ve Ressam Tahir Cengiz Yatağan, çağdaş sanatın ruhuyla harmanlanmış eserleri ve kendine özgü enerjisiyle bu ifade gücünü en etkileyici şekilde ortaya koyan isimlerden biri. 13 yıldır resim ve heykel çalışmalarına odaklanan Yatağan, sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda sanatın kokuyla buluştuğu yenilikçi bir girişimin mimarı. Puzzle Parfum adlı markasıyla sanatseverleri farklı bir deneyime davet ediyor.
2025 yılına adım atarken, Yatağan ile hayatına, sanatsal yolculuğuna ve yeni projelerine dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Ruhunu tuvale yansıtma serüvenini ve sanatında ilham kaynağı olan unsurları anlatırken, yaşamın ve sanatın büyüsüne olan inancını bizlerle paylaştı. Haydi, sanatın ve hayallerin peşinden koşan bu ilham dolu sanatçıyı yakından tanıyalım.
Benim için sanat, hayat demek.
13 yıldır resim ve heykel çalışmalarım var, aynı zamanda sanat ile kokuyu birleştirdiğim çok yeni Puzzle Parfum adında bir markam var. Hedefim tüm dünyada tanınır, bilinir bir marka olmak.
Yaşama dair ne varsa gözlemleyip, anlayıp, sindirip kendimden bir parça haline getirdikten sonra bardağın taşmaması için birazını tuvale akıtıyorum.
Yılbaşı benim için yeni, temiz bir sayfanın açılması gibi eskiye dair ne varsa geride bırakmanın ve geriye dönüp bakmamanın, yaşadıklarından ders almış, yaş almış, tecrübelenerek tertemiz yeni sayfayı çevirme hali.
Bize kendinizden bahseder misiniz?
Ben, Tahir Cengiz Yatağan. 1968 yılında doğdum. Farklı farklı sektörlerde iş deneyimlerim oldu, daha sonrasında hobi olarak resim yapmaya başladım. Bana çok iyi geldiğini hissettiğimde de peşini hiç bırakmadım, her boş bulduğum fırsatı resim yaparak değerlendirdim. 13 yıldır resim ve heykel çalışmalarım var, aynı zamanda sanat ile kokuyu birleştirdiğim çok yeni Puzzle Parfum adında bir markam var. Hedefim tüm dünyada tanınır, bilinir bir marka olmak. Bunun içinde elimden ne geliyorsa yapmaya çalışıyorum. Sanatın her dalı ile iç içe olmaktan büyük keyif alıyorum. Ve bunları sanat severler ile paylaşmak ayrı bir güzel.
Sanatınız, çağdaş sanat akımlarından nasıl besleniyor ve kendi tarzınızı oluştururken ne tür ilham kaynaklarına başvuruyorsunuz?
Sanatım, kendimin güncel hali ve ifade biçimim ile alakalı gelişiyor, ruhumu tuvale yansıtmak, enerjisel olarak bir şeyler ifade etmek benim için çok değerli ve bunları yaparken tecrübe ile birlikte ifade gücümü netleştirmek, sanatseverlerin bu yazı dilini anlıyor olması da beni çok sevindiriyor. Beni geliştiren hayatın ta kendisi, sadece sanatın içinden beslenme gibi sınırlamamak lazım. Yaşama dair ne varsa gözlemleyip, anlayıp, sindirip kendimden bir parça haline getirdikten sonra bardağın taşmaması için birazını tuvale akıtıyorum. Bu beni hem spiritüel manada rahatlatıyor hem de terapi niteliğinde bir güzellik yaşatıyor. Ayrıca kendi tecrübelerime göre de her jenerasyonun hem kendi sanatı hem de kendi sanatçısı oluyor, ben modern abstract işler ile kendimi ifade ettiğim için hem kendi jenerasyonuma hem bir üst jenerasyona hem de bir alt jenerasyona hizmet edebildiğimi düşünüyorum.
Çalışmalarınızda sıklıkla kullanılan renkler ve biçimler, izleyicilere hangi duyguları ya da düşünceleri aktarmayı amaçlıyor? Sanatınızda renklerin özel bir anlamı var mı?
Renklerden, açıkçası moduma göre çok değişiyor ama bu son zamanlarda topraklanma ihtiyacından diyelim, altın rengini çok kullanıyorum. Dediğim gibi ben enerjisel ve spiritüel işler yapıyorum, bu aslında ruhumun yansıması ve net bir şekilde ifadesi. Figüratif işler yapmadığım için eserlerimdeki anlam arayışını, iç dünyanıza dokunacak, altıncı hissinizi uyaracak şekilde bir bakış açısı gerekiyor. Bununla birlikte kullandığım renkle geçişlerde, kendi bütününde ayrı bir ifadesi oluyor. Bütününün hissiyatı da o yönden daha vurucu, doyurucu bir hale geliyor.
Yılbaşı, birçok insan için yeni başlangıçların ve umutların simgesi. Sanatçı olarak, yılbaşını nasıl bir anlamla ilişkilendiriyorsunuz? Yılbaşı, sizin sanatınızda bir ilham kaynağı olur mu?
Yılbaşı benim için yeni, temiz bir sayfanın açılması gibi eskiye dair ne varsa geride bırakmanın ve geriye dönüp bakmamanın, yaşadıklarından ders almış, yaş almış, tecrübelenerek tertemiz yeni sayfayı çevirme hali. Bu tabi kendinize bir hediye almış gibi tekrar enerjisel olarak yükselip umutlanarak hayallerinizin, planlarınızın peşinden koşabilme isteğini körüklüyor. Benim de dileğim tüm insanların sevgi, saygı, güzelliğinde hep birlikte keyifli yaşantı içerisinde hayallerine erişebilmesini dilerim.
Bir sanatçı olarak toplumsal olaylara ve kültürel değişimlere duyduğunuz hassasiyet sanatınıza nasıl yansıyor?
Daha öncesinde de bahsetmiştim. Benim için sanat, hayat demek. Bu hayatın içinde yaşarken etrafınızda olup biten şeylerden etkilenmemek mümkün değil. Artı ve eksi etkilerini kendi içinizde yoğun bir şekilde yaşayabiliyorsunuz. Tabi ki bu durum sanatınızı da etkiliyor. Fakat ne olursa olsun, ben sanatım ile herhangi bir duruma referans olmayı seven biri değilim. Benim sanat anlayışım, kişinin içsel dünyasına dokunmayı sevdiğimden dolayı herhangi bir yönlendirme, sınırlama ya da bir şeyleri işaret etmek yönünde değil. Bu bakımdan benim yaşattığım ince bir çizgi üzerindeki hassasiyet.
Sanatınız, geçmiş yıllar ile karşılaştırıldığında, sanatsal tarzınızda bir evrim veya değişim görüyor musunuz? 2025 yılı için sanat dünyasında yeni projeleriniz veya hedefleriniz nelerdir?
Ehh tabi ki bizler de olgunlaşıyoruz, gelişiyoruz, yaş alıyor büyüyoruz ve bu değişim süreci tabi ki sanatınıza yansıyor. Ayrıca ben monoton bir insan değilim, kendimi güncellemek çok hoşuma gidiyor. Ne kadar yorucu olursa olsun güncellenmek, büyümek muazzam güzel bir şey. Her şey tecrübe ile daha da güzelleşiyor. Tecrübe sahibi olabilmeniz için yaşamın her kulvarında akışta olmanız gerekiyor. Hedefim yeni, sanatsal parfum markamın tüm dünyada satışını sağlayabilmek ve sanatımın sesini de dalga dalga sınırları aşarak gelişimini sağlamak.