Medicana Sağlık Grubu Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özer Selimoğlu, varisin çoğu zaman yalnızca estetik bir problem gibi algılandığını, oysa tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilen bir damar hastalığına dönüşebildiğini ifade etti. Kadınların hormonal değişimler, gebelik dönemleri, uzun süre ayakta çalışma veya masa başında hareketsiz kalma gibi nedenlerle varise daha yatkın olduğunu söyleyen Selimoğlu, bu nedenle bacak sağlığının düzenli olarak takip edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Medicana International İstanbul Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özer Selimoğlu, varisin toplardamar duvarlarının genişlemesi ve damar kapakçıklarının görevini yerine getirememesiyle oluştuğunu belirtti. Bu durumun bacaklarda ağırlık, ağrı, yanma, kaşıntı, şişlik ve gün sonunda artan yorgunluk gibi yakınmalara yol açtığını söyleyen Selimoğlu, pek çok kadının bu belirtileri günlük yorgunlukla karıştırdığını ve bu nedenle tanı sürecinin gecikebildiğini aktardı. Erken başvurunun önemine değinen Selimoğlu, zamanında yapılacak muayenelerin hastalığın ilerlemesini yavaşlattığını ve tedavi seçeneklerini genişlettiğini ekledi.
Modern Tedavi Yöntemleri Konforu Artırıyor
Varis tedavisinin günümüzde geçmişe göre çok daha konforlu yöntemlerle gerçekleştirilebildiğini belirten Selimoğlu, hastanın damar yapısına göre skleroterapi, yapıştırma tekniği, radyofrekans veya cerrahi yöntemlerin tercih edilebildiğini ifade etti. Özellikle skleroterapinin 2 mm’den genişlemiş damarların tedavisinde etkili bir seçenek olduğunu söyleyen Selimoğlu, bu uygulamanın çoğu hastada birkaç seansla başarılı sonuç verdiğini aktardı. Modern tekniklerin ağrısız, iz bırakmayan ve iyileşme süresi kısa yöntemler sunduğunu vurgulayan Selimoğlu, “Tedavi kişiye özel planlandığında başarı oranı yükseliyor ve hasta günlük hayatına çok kısa sürede dönebiliyor” dedi.
Günlük alışkanlıklarla varis riskini azaltmak mümkün
Tedavinin sadece tıbbi uygulamalarla sınırlı olmadığını vurgulayan Selimoğlu, yaşam tarzı değişikliklerinin hem varisin oluşumunu hem de ilerlemesini doğrudan etkilediğini söyledi. Düzenli yürüyüş yapılmasının, uzun süre oturma veya ayakta kalma pozisyonlarından kaçınılmasının, su tüketiminin artırılmasının ve akşam saatlerinde bacaklara soğuk su uygulanmasının dolaşımı desteklediğini aktardı. Özellikle masa başında çalışan kadınların her saat kısa bir hareket molası vermesinin önemli olduğunu ifade eden Selimoğlu, bacak kaslarını güçlendiren egzersizlerin toplardamarların kanı yukarı taşımasına yardımcı olduğunu ve şikâyetleri belirgin şekilde azalttığını ekledi.
Varis Tedavi Edilebilir Bir Durumdur
Prof. Dr. Özer Selimoğlu, varisin yalnızca estetik bir şikâyet olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, bacaklarda görünür damar genişlemeleri, yanma, ağırlık ya da şişlik gibi bulguların ortaya çıkması halinde gecikmeden uzman değerlendirmesi yapılmasının önemini vurguladı. Erken tanının hem tedaviyi kolaylaştırdığını hem de ileride ortaya çıkabilecek daha ciddi damar sorunlarını önlediğini söyleyen Selimoğlu, “Varis tedavi edilebilir bir durumdur. Doğru zamanda başvurulduğunda hem yaşam kalitesi korunur hem de tedavi süreci çok daha başarılı yönetilir.” diyerek açıklamalarını tamamladı.