Ömer Malaz ile Numarine’nin Özgün Yolculuğu

Yatçılık dünyasında sadece tekneler inşa edilmiyor; hayaller, tutkular ve hayatlar da yeniden şekilleniyor. Bu dünya, bazı isimlerin vizyonuyla yeniden tanımlanıyor. O isimlerden biri de kuşkusuz Ömer Malaz. 2002 yılında kurduğu Numarine ile yalnızca bir yat markası yaratmadı; endüstrinin gidişatını değiştirdi, yeni bir anlayışın öncüsü oldu.
Kökleri sanayicilikle yoğrulmuş bir aileden gelen Ömer Malaz, iş hayatına yurtdışında eğitimle başladıktan sonra, denize olan köklü tutkusunu profesyonel bir vizyona dönüştürerek, Numarine ile lüks ve performansın dengesini yeniden yazdı.
Explorer konseptine öncülük eden XP serisi ile sadece tekneleri değil, sektörün dengesini de değiştirdi. Sürdürülebilirlik, sessizlik, akıllı sistemler ve elektrifikasyon gibi geleceğe dair vizyoner adımlarla, Numarine'in tekneleri birer seyahat aracından çok daha fazlası haline geldi. Ömer Malaz'la yaptığımız bu özel röportajda; bir sanayiciden bir deniz mimarına dönüşen yolculuğun ayrıntılarına, yatçılığın bugününe ve yarınına dair vizyonuna birlikte tanıklık ediyoruz.

10 sene kadar aile işi dahil farklı işlerde çalıştım ve 2002 yılında Numarine’i kurdum. O günden beri de bir gün bile kendimi çalışıyor hissetmedim.
Bugün yılda 31 metre ortalama ile 10 AD Explorer Tekne imal ediyoruz ve yanılmıyorsam bu dalda dünyada bir numarayız.
Bugüne kadar 180 tekne ürettik, bunların %70’ini gelişmiş pazar olan ABD ve EU’ya ihraç ettik.

Ömer bey sizi daha yakından tanımak isteriz, bize kendinizden bahseder misiniz? 
1968, İstanbul doğumluyum. Liseyi yatılı şekilde İngiltere’de, üniversiteyi ise ABD’de bitirdikten sonra 23 yaşındayken Türkiye’ye döndüm. Evli ve iki kız babasıyım. 10 sene kadar aile işi dahil farklı işlerde çalıştım ve 2002 yılında Numarine’i kurdum. O günden beri de bir gün bile kendimi çalışıyor hissetmedim.
Sizce lüks yatçılık endüstrisi son 10 yılda nasıl bir evrim geçirdi? Bugün yat sahiplerinin beklentileri nasıl değişti ve bu değişime Numarine nasıl adapte oluyor?
Eskiden sürat, lüks yat için olmazsa olmazdı. Geçtiğimiz 10 sene içerisinde bu konsept kendini konfora bıraktı. Konfor derken ev konforu denizde diye düşünün, hem hacim hem sessizlik hem de dekorasyon. Dolayısı ile tekenler büyüdü ve konfor seviyesi arttı. Bugün Türkiye’nin güneyinde bir dolaşın, 30 metre ve üstü tekne kaynıyor. 10 sene evvel 30 metre üstü çok azdı, 20 sene evvel parmakla gösteriliyordu. Bu değişime Numarine’in de katkısı bir hayli olmuştur. Evinizin konforu denizlerde!

Explorer tipi yatlar genellikle macera ve uzun mesafeli seyir için tercih ediliyor. Ancak Numarine'in explorer yatları lüksü ve performansı bir araya getiriyor. Bu konsepti nasıl geliştirdiniz ve bu alanda yeni bir trend başlattığınızı düşünüyor musunuz?

2002 yılında başladığımız maceramız yaklaşık 2017 yılında XP serisi ile bambaşka bir tarafa evrildi. XP serimiz ile dünyada modern Explorer Conceptini yerleştirdik, bizden sonra birçok dünya markası da bu tarza yöneldi. Fakat ilk olduğumuz için birçok firmanın bu konuda hala önündeyiz. Bugün yılda 31 metre ortalama ile 10 AD Explorer Tekne imal ediyoruz ve yanılmıyorsam bu dalda dünyada bir numarayız. Numarine’den daha fazla yılda 30 metre Explorer Tekne yapan bilmiyorum.

Aileniz köklü bir sanayici geçmişine sahip. Sizi sanayicilikten denizcilik sektörüne yönlendiren en büyük motivasyon neydi?

Ben 4 yaşından beri irili ufaklı teknelerin üzerinde yaşıyorum. 1972 yılında babam bodrum’da 12 metrelik bir gulet yaptırmıştı, o zamanlar Bodrum’da özel gulet 1-2 taneydi ve kendimizi çok özel hissederdik. Bugün teknelerin tenderları 12 metre! Dolayısıyla deniz tutkum işimi de belirledi. Aslında hala sanayinin içerisinde yaşıyorum, neticede bu tekneler bir fabrikada yapılıyor ve tersane mantığı ile değil fabrika mantığı ile üretiliyor.

Yatçılıkta elektrikli ve hibrit sistemlere geçiş hızla yayılıyor. Numarine bu dönüşüme nasıl hazırlanıyor?

Geçen sene 30XP modelimizi denize indirdik, bu modelde ana makine bulunmuyor. 2 ad elektrik motoru bulunuyor, gücünü ya teknede bulunan 200 kw aküden alıyor ya da talebe göre teknenin jeneratörleri akıllı sistemi start edip, gücü jeneratörlerden aldırıyor. Bu sayede hem normal motora göre %10 gibi bir mazot tasarrufu sağlıyor hem de neredeyse bir yelkenli gibi sessiz seyir yapabiliyor ve teknede olan en yüksek ses denizden gelen su sesi oluyor.
Lüks yatçılıkta sürdürülebilirlik her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Numarine’in bu konuda attığı en yenilikçi adımlardan biri nedir? Örneğin, üretim süreçlerinde ya da malzeme seçiminde çevresel etkileri nasıl minimize ediyorsunuz? 
Aslında en büyük farkı XP serisi tekne yaparak yaratıyoruz. Fizik olarak deplasman tekne, 10 knot civarı seyir hızı, normal kayıcı, 20 knot seyir hızı, bir tekneye göre gidilen mil başı dörtte bir oranında mazot sarfiyatı yapıyor. Bir diğer örnek ise 30 metrelik bir tekne, seyirde saatte 50 litre mazot tüketiyor. Bu kayıcı bir gövdede 400 litreleri aşıyor. Dolayısıyla çevresel açıdan bundan daha dramatik bir iyileştirme olamaz diye düşünüyorum.

Siz de bir deniz tutkunu olarak sık sık seyahat ediyorsunuz. Kendi yatınızla yapmayı en sevdiğiniz rota nedir? Bugüne kadar yaşadığınız en unutulmaz deniz macerası hangisiydi?

Numarine imalatının %70’ini ihraç eder, ağırlıklı olarak ABD ve Avrupa ana pazarlarımızdır. Bundan sebep dünyada yat ile gidilecek normal ulaşılabilir olan tüm rotaları yapmış bulunmaktayım. Yunan Adaları ile birlikte bizim Egemiz gibi bir deniz ve hayat tarzı yok! Çeşme – Kaş arası Türk sahilleri ve Yunan Adaları bence dünyanın en güzel kıyı şeritleri. Bir tek Meksika’da bulunan Sea of Cortez’i yakın tutabilirim. Tabii ki 50 yıldır denizlerde olunca birçok anı oluyor, en önemlisi her zaman tekne gibi küçük bir ortamda aile ile geçirilen zamandır. Kimsenin bir yere kaçamadığı, her an beraber olduğunuz o özel günler de önce kendi anne babam ile sonrasında eşim ve çocuklarım ile defalarca unutulmaz anlarım oldu.  Macera dersek eğer yüzlercesi var ama o da bu hayatın cilveleri.

Numarine’in bir Türk markası olarak global yatçılık sahnesinde kendini kanıtlamış olması büyük bir başarı. Bir gün “Numarine” denildiğinde insanların ne düşünmesini istersiniz?  

Bugüne kadar 180 tekne ürettik, bunların %70’ini gelişmiş pazar olan ABD ve EU’ya ihraç ettik. Bu tekne sahiplerinin neredeyse tamamı dostumuz oldu. Neredeyse hepsi aynı şeyi düşünüyor, Numarine dünyanın en iyilerinden! Zaten farklı düşünüyor olsalar dost olarak kalmamız kolay olmazdı.